2 Ağustos 2014 Cumartesi

BU GİREN GOL!

Mahsuni Şerif’in bir türküsü var bilir misiniz? Şike ile ilgili ta o zamanlarda yazmış büyük ozan şöyle diyor: 
Mahsuni hakem topal 
Bizimki korku nifa 
Oyun bitti düdük çal 
Bu giren gol gol 
     Evet bu giren gol de kime göre Aziz Başkan’a göre mi ? Başbakana göre mi? Yoksa Gülen’e göre mi? Yani gol var da kime göre onun kararsızlığı sürüyor hala bizde ellerimizi açtık filelere giren top için alkışlayacağız birini de bir türlü hakem karar veremeyince ve tabi ki düdüğünü çalıp eli ile santrayı göstermeyince bizim hevesimiz kursağımızda kaldı tabi…
    Şike olayı patlak verdiğinde benim düşüncem şu olmuştu:”Evet ortada bir şike var ama sadece Fenerbahçe mi yaptı bu şikeyi? Neden şike olayından çok Aziz Yıldırım’ın şirketleri konuşuldu?” Tuhafıma gitti bu olay neden Aziz Yıldırım ismi şike kelimesinin önüne geçti? Yoksa birileri Aziz Yıldırım’a iş mi yaptırmak istemiyor anlam veremedim açıkçası. Yıldırım hapse girdiğinde başbakan ve Gülen el eleydiler. Şimdi ise işler değişti. Başbakanın deyimiyle Türkçe olimpiyatları için en uzak diyarlara bile giden gönül dostları(Şimdilerin haşhaşileri) düşman olunca başbakan Yıldırım’a suçsuz dedi. Başbakanın bu sözüne hemen kandı ve inandı ve kendisi de dile getirdi. Dersim 38 ile ilgili Necip Fazıl’ın yazdıklarını belge göstererek Chp’ye siz yaptınız dedi. Ülke tarihinde bir ilk yaşandı devlet eliyle yapılan bir katliamı ülke başbakanı kabul etti peki sonuç? Sonuç yok çünkü bu ajite durum bir şov için yapıldı çünkü gerçekten acıyı gören orada zarar gören herkese tazminat öder ödemezse bile bunun için yasal işlemleri meclisten geçirir ya da arşivleri açardı. Sözüm ona Hüseyin Çelik’in bir cümlesinde dediği gibi “Milletin savcısının giremeyeceği yer yoktur.” Hani kozmik odalara da girmişti ya bu savcılarımız oysa Dersim 38 arşivleri “Tır” içinde değildi neden giremediler arşiv odalarına benim aklım almıyor(!) Sonuç olarak Dersim halkında pek heyecan uyandırmadı bu acıyı kullanan bir başbakanın çıkışı. Neyse biz konumuza dönelim. Aziz Başkan Dersimlilerin aksine bu olaya inanmışa benziyor ve başbakana göz kırpıyor gibi geliyor bana. Tabi diğer tarafın hamlesini görmeden kararını erken verdi gibi geliyor. Düne kadar Akp ile ilgili tek bir kötü haber yapmayanlar(Cemaatin yayın organları) bugünlerde susuz köyleri haberlerine taşımaktadır. Kirli bir soğuk savaşın yaşandığı  bir dönemde  iki taraftan biri için tercih yapmaya zorlanıyor herkes. Cemaat, içindekilere ya Hocaefendi ya RTE, Akp de kendi içindekilere ya RTE ya da Hocaefendi diye baskı yapıyor. Tabi Akp ülkemin güzide yerlerine sürüyor önüne geleni(Vatan toprağı kutsaldır kaderine terk edilemez mantığıyla bunu yapıyor olsa gerek diye düşünmeden edemiyorum(!)) ya da rütbelerini düşürüyor. Tabi bizim medyanın gözünde(Bizim dediğimize bakmayın yandaş medya daha doğru tanım bunu en iyi Gezi olayları sırasında tüm Anadolu halkı anladı) Akp 1-0 Cemaat gibi gözükse de bana göre golü kimin attığı hala belli değil. Ortada şike var, gol var, ofsayt var ama şikeyi kim yaptı? Golü kim attı? Ofsayta kim düştü? Belli değil çünkü iki taraf da şunu diyor Zaman “kalleşlik” zamanı…
    İlerleyen zamanlarda göreceğiz ayrıntısıyla her şeyi ve bizde spor yorumcuları gibi günlerce hatta haftalarca bu golü konuşacağız. Hakeme küfredenler olacak. Sahaya yabancı cisimler atanlar olacak. Hızını alamayıp sahaya inenlerde olacak. Lakin gol oldu ve minder üzerine oturan götün şeklini alıyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder