5 Ağustos 2017 Cumartesi

Şizofrenik Vakalar


Tarihsel sürece baktığınızda tanımı ve teşhisinde zorluk çekilen bazı hastalıkların çoğuna Anadolu halkı genelde "deli" teşhisini koymuştur. Öyle ki Osmanlı döneminde bu durum padişahlara kadar gelmiş. Aslına bakarsanız kimi tarihçilere göre Osmanlı'nın yıkılışına giden sürecin başlıca nedenlerinden biri veraset sistemine giriştir. "Ekber-i Erşed" denilen ve kimi kaynaklara göre Sultan Ahmet kimi kaynaklara göre çocuklarını korumak için Kösem Sultan tarafından yazılmış bir fermanı ile geçilen sistemdir. Halk arasında kafes usulü diye bilinen bu sistem bazı sorunları beraberinde getirmiştir. Şehzadelerin sancaklara çıkmaması nedeniyle tecrübesiz şehzadeler devlet yönetiminde zorlanmıştır. İşte böyle bir durumda ilk hücre hapsini yaşayan şehzade Sultan I. Mustafa olmuştur. Aslında Sultan I. Mustafa bir nevi Safiye sultanın iktidar hırsının da  kurbanı olmuştur. Sultan Ahmed kardeşini öldürmektense hücreye hapsetmiştir. İşte ilk kafes sistemi I. Mustafa ile hayata geçmiştir. Hayatı dört duvar arasında geçen ve her gün öldürülme korkusu yaşayan şehzade sonunda halkın tabiri ile delirmiş. Kimi okurlar şöyle diyordur: "bu şartlar altında delirmesin de ne yapsın?" Haksız sayılmazsınız. Sultan Mustafa'nın durumu incelemeye değer bir durumdur. Okuduğum kaynaklardan elde ettiğim donelere ve Sultan Mustafa'nın tavırlarına bakacak olursak. Sultan şizofrenik bir vaka durumuna gelmiştir. Çünkü sultanın gerçeklikle bağı kalmamaya başlamıştır. Şizofreni; kişide, gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranışlarda önemli bozulmaların ortaya çıkması gibi belirtiler gösteren bir ruh hastalığı. Ki sonradan az daha İbrahim Sultan'da aynı kaderi paylaşacaktı. Neden? derseniz. Kafeste kalan şehzadeleri bu duruma iten sadece kafes değildi. Ölüm korkusu da bunu tetikleyen en önemli durumdu. Neyse konumuza devam edelim. Sultan Mustafa'yı kendi iktidar mücadelesine alet etmek isteyenlerden olan annesi Kara Davud'u da ayarlayarak Osmanlı'da ilk olan bir şeye kalkıştılar ve Genç Osman'ı tahtan indirip türlü zulümlerle katlettiler. Sultan Mustafa'yı tahta çıkaran bu ayak takımının sonu yine tahta çıkardıkları Sultan Mustafa'nın fermanıyla oldu. İlk olarak Genç Osman öldürülmeyecek diye yeniçeriye söz veren Kara Davud oldu sonrası ise peş peşe geldi lakin işin tuhaf tarafı halk bir Şizofrenik birine(kendi tabirleri ile deliye) tahtı zaten bırakmadı. 1 yıl 4 ay sonra ulemanın önde geleni Kösem Sultan'a giderek IV. Murad'ı tahta çıkarmak istediklerini bildirdiler. İlerleyen dönemlerde halk ve yeniçeri genel anlamda bu tür şeylere kalkışmıştır. Hatta av merakı yüzünden Avcı Mehmet tahtını kaybetmiştir. Gelelim konuya işte Sultan Mustafa gerçek olmayan şeyler görüyordu. Hatta Yeniçerilerin Ağa Kapısına sığınan Genç Osman'a yapılan zulüm sırasında cülus töreni yapmak isteyenler bir anda Sultan Mustafa'nın tuhaf hareketleri karşısında şok oldu. Kendi gördüklerini etrafa gerçek gibi yaşayan Padişah şaşkınlık yarattı. Ufak bir ses duysa irkiliyor etrafına garip tepkiler veriyordu. Durumu gören Genç Osman dahi Yeniçeri ağalarına: "Görün ey cahiller kimi padişah ettiniz? Siz neslin kesilmesine sebep olursunuz?" diyerek sitemde bulundu. İşte Sultan Mustafa ile Osmanlı tebaası şunu öğrendi: "deliden padişah olmaz" olsa olsa 2 yıl 3 yıl olur sonra herkes durumu fark eder. İşte etrafımızda da bazen teşhisi konulmamış vakalarla karşılaşırız. Aslında herkes biliyor ve susuyordur. Çünkü bu tür vakaları bilenler dahi belli süre susar. O tür vakalarla beraberken bazı işlerin işleyişi daha kolaydır. Onlarda zaten sadece susanların yanında konuşabilir. Mesela 20 kişiye hitap ederken süzer. Yirmisi kendisinden ise konuşur. 21. kişi tanınmamış olsun mümkünatı yok konuşamaz. Çünkü olmayanı gerçek gibi anlatana "kardeşim öyle bir şey olmadı ki" ya da "öyle bir şey yok" diyebilir diye korkar. Şehzadelerin ölüm korkusu vardı ya işte bunlarında birilerinin kendisine "sağlam mı bu?" demesinden çekinir. Aslında en önemli sorun o dönem şehzadeler kafese(hücreye) kapatılırmış. Şimdi ise bunların en büyük korkuları 21. kişinin 112'yi tuşlayıp ambulansı çağırmasıdır.