27 Eylül 2017 Çarşamba

Film Eleştirisi: Benzersiz


Gerilim ve kara mizah kategorisine alınabilecek bir film olan benzersiz, oyuncu kalitesi ile de adından söz ettirecek cinsten bir filmdir. Filmin senaryosuna bakılırsa senarist İlker Sarı aslında filmi dileseydi bambaşka bir meslek üzerinden de götürebilirdi. İlker Bey sanırım meslektaşlarına bir nevi güzellik yapmıştır. Eczacı gözü ile bakacak olursak filmin içine çok muazzam şekilde yerleştirilmiş eczacılık sorunları kesintisiz değinilmiş. Aslında senarist değindiği noktalarda seyirci güldürmeyi de amaç edinmiştir. Ki bunu başardığını da düşünüyorum. Toplumsal açıdan bakacak olursak aslında bir mahallenin gerçek muhtarı eczacıdır bir nevi. İlker Sarı bu noktayı çok iyi yakalamış bunu filme yedirmiştir. Klasik eczacı gözüyle bakınca aslında bunun bir hayal olduğunu unutup “arkadaş eczacı nasıl insan öldürür?” “Nasıl yani doz hatası mı yapmış?” ikileminde senaristi de eczacı olan İlker’i idam sehpasına oturtabilir lakin bunun bir film olduğunu birileri eczacılara hatırlatmalıdır. Aslında hatırlatmasa da Hannibal serisini tekrar izlemesi önerilebilir. Ben eczacı bakış açısıyla 10 üzerinden 9 verirdim kendisine.


İletişim öğrencisi gözüyle bakacak olursak. Aslında ilk filmini çeken bir yönetmen için bu kadar fazla ünlüyü bir araya toplamış olması zaten büyük bir başarı oluyor. Kamera açıları ise benim açımdan güzeldi. Bir noktada elin yumruk haline gelip diğer sahneye geçişi daha güzel çekilebilirdi. Diye düşünüyorum. Senaryo açısından ise karakol sahnesi biraz bilgisayarın kullanıldığı fakat hala ankesörlü telefon ile uyuklayan polisin varlığı açısından göze batmasa da bir nevi daha iyi olabilirdi. Son sahne için bir şey diyemeyeceğim çünkü İlker kendisi o sahnenin ayrıntısını anlattı. Bazen aklınızdan geçeni filmi yansıtamayabilirsiniz. İlker ilk filmini çekme cesaretini göstererek aslında tüm herkese güzel bir mesaj vermiştir. Çekilir kardeşim en zor dediğiniz filmlerde çekilir. Yapılır kardeşim en güzel şeyler yapılır eczacı da bal gibi yapar. Aslında ben İlker'e cesareti ve azminden dolayı on üzerinden 8 veriyorum. Kendisine ikinci film ne zaman dediğimde “tövbe” dedi ama bence yönetmen koltuğuna oturan kolay kolay kalkamıyor o yüzden bekliyoruz kardeşim. Baktık olmuyor " Stres altında İlker'i özüne döndürebiliriz" diyerek baskı yaparız. Ne dersiniz?