1 Haziran 2018 Cuma

TRT Üzerine


TRT tartışması bugünün sorunu değildir. Geçmişte de bu sorun olmuştur. Cumhurbaşkanı seçilirsem “TRT Genel Müdürü’nü görevden alacağım” benzeri söylemler bugünün söylemi değildir. Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel AP başkanı iken bu sözleri sıkça söylemiştir.

21. Yüzyılda bugün hala TRT’nin tartışılıyor olması çok kötü olduğu kadar çok da acıdır. Seçim zamanları bunun bu kadar artması ise normaldir. Hele ki Doğan Medya’yı Demirören’in almasından sonra TRT’nin önemi bir kez daha anlaşılmaya başladı. Bu satışla Türkiye’de ilk defa bu kadar yayın organı tek bir kişinin elinde toplandı. Peki, TRT bu seçim dönemlerinde nasıl davranmalıdır?(Peki, davranabilir mi?) 2954 sayılı TRT Kanunu’nu bu konuyu çok net ifade ediyor. Madde 20 ikinci fıkra; “Türkiye Radyo - Televizyon Kurumu, Hükümet veya bir siyasi parti açıklama ve faaliyetlerini yayınladıktan sonra bunu dengelemek maksadıyla hemen ardından veya aynı bülten içerisinde karşı görüşleri almak için çaba harcamak ve yayınlamak zorunda değildir. “  Bu fıkra TRT’nin her koşulda elini rahatlatıyor. Uygulamada bu şekilde mi? Tabi ki değil! Bir yayın organının çalışanları seçime sayılı günler kala protesto eylemi yapıyor. Ne için? Bizim üzerimizden tartışma yapmayın diye. Yine aynı protestoyu yapanlar tarafsız olduklarını beyan ediyorlar. Verilerle bakalım tarafsızlar mı?


Bu noktada Birgün gazetesinin hazırladığı infografiği ne şekilde ele alsak elde kalıyor. Meclisteki koltuk sayısına göre oranlasak olmuyor oy oranlarına göre alsak yine olmuyor. Yani anlayacağınız TRT’nin siyasi partilere yer vermesi noktasında ne oran var ne orantı! Bu veriler ışığında TRT tarafsızdı diyemezsiniz. Hadi biz iyi niyetli olalım ve TRT taraflıdır da demeyelim(!) Ortada böyle bir sonuç ve veri varken TRT çalışanları ne yapıyor? Muharrem İnce TRT’yi eleştirdiği için protesto ediyorlar ve biz tarafsızız diyorlar. Bizi siyasete malzeme etmeyin diyorlar. TRT çalışanları bu vesile ile taraf olmuyor mu? Çokta iyi çokta güzel taraf oluyorlar. TRT Kanunu demişken 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na taraf olanların siyasi manada yaptığı eylem ne oluyor? Tarafsızlık ve devlete bağlılık: Madde 7 Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar. Sonuç olarak katılıp eylemde yaptılar. Yani taraflı olduğunuzu biliyorduk anladık arkadaşlar da malumu ilam etmeye ne gerek vardı(!)
TRT’yi şuanda sadece siyasiler tartışıyor olsa geçmişteki gibi bir durum diyebiliriz. Fakat artık halk kendisinden alınan TRT vergisinin dahi alınmamasını talep ediyor hatta alınacaksa başka kanallara versinler demeye geldi boyut. Burada sorun en başta kopmuştu. Siz Devlet kanalını özel medya hizmet sağlayıcılarla yarıştırmaya kalkarsanız bugün gelinen nokta kaçınılmaz olur. Özel medya hizmet sağlayıcıların personel devşirmek için birbiri ile yarıştığı bir kurumdan bugün bir tane doğru dürüst haber sunucusu çıkmıyorsa ve siz ana haber bültenini sundurmak için Kanal 7’den spiker devşirirseniz artık eski TRT ekolü dediğimiz mantığı yerle bir etmiş ve TRT’nin yetiştirme yönünün iflas ettiğini beyan etmiş olursunuz. Kadrolaşma mantığı ile TRT’ye vasıf aramaksızın personel alırsanız kalenizde gol yemeye devam edersiniz. Devlet kanalı olan ve halkın vergileriyle ayakta duran kurum reyting kaygısı güdüyor ve 2954  Sayılı TRT Kanunu’na göre değil de 6112 Sayılı Radyo Ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’a göre hareket ediyorsa zaten ortada devlet kanalı diye bir şey kalmamıştır.
Not: Birgün'e güvenmeyenler için Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin TRT İzleme Raporu için tıklayınız



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder