TRT tartışması bugünün sorunu
değildir. Geçmişte de bu sorun olmuştur. Cumhurbaşkanı seçilirsem “TRT Genel
Müdürü’nü görevden alacağım” benzeri söylemler bugünün söylemi değildir.
Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel AP başkanı iken bu sözleri sıkça
söylemiştir.
21. Yüzyılda bugün hala TRT’nin
tartışılıyor olması çok kötü olduğu kadar çok da acıdır. Seçim zamanları bunun
bu kadar artması ise normaldir. Hele ki Doğan Medya’yı Demirören’in almasından
sonra TRT’nin önemi bir kez daha anlaşılmaya başladı. Bu satışla Türkiye’de ilk
defa bu kadar yayın organı tek bir kişinin elinde toplandı. Peki, TRT bu seçim
dönemlerinde nasıl davranmalıdır?(Peki, davranabilir mi?) 2954 sayılı TRT
Kanunu’nu bu konuyu çok net ifade ediyor. Madde 20 ikinci fıkra; “Türkiye Radyo - Televizyon Kurumu, Hükümet
veya bir siyasi parti açıklama ve faaliyetlerini yayınladıktan sonra bunu
dengelemek maksadıyla hemen ardından veya aynı bülten içerisinde karşı
görüşleri almak için çaba harcamak ve yayınlamak zorunda değildir. “ Bu fıkra TRT’nin her koşulda elini
rahatlatıyor. Uygulamada bu şekilde mi? Tabi ki değil! Bir yayın organının
çalışanları seçime sayılı günler kala protesto eylemi yapıyor. Ne için? Bizim
üzerimizden tartışma yapmayın diye. Yine aynı protestoyu yapanlar tarafsız
olduklarını beyan ediyorlar. Verilerle bakalım tarafsızlar mı?
Bu noktada Birgün gazetesinin hazırladığı infografiği ne
şekilde ele alsak elde kalıyor. Meclisteki koltuk sayısına göre oranlasak
olmuyor oy oranlarına göre alsak yine olmuyor. Yani anlayacağınız TRT’nin
siyasi partilere yer vermesi noktasında ne oran var ne orantı! Bu veriler
ışığında TRT tarafsızdı diyemezsiniz. Hadi biz iyi niyetli olalım ve TRT
taraflıdır da demeyelim(!) Ortada böyle bir sonuç ve veri varken TRT
çalışanları ne yapıyor? Muharrem İnce TRT’yi eleştirdiği için protesto
ediyorlar ve biz tarafsızız diyorlar. Bizi siyasete malzeme etmeyin diyorlar.
TRT çalışanları bu vesile ile taraf olmuyor mu? Çokta iyi çokta güzel taraf
oluyorlar. TRT Kanunu demişken 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na taraf
olanların siyasi manada yaptığı eylem ne oluyor? Tarafsızlık ve devlete bağlılık: Madde 7 Devlet memurları siyasi
partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını
veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken
dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım
yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde
bulunamazlar ve bu eylemlere
katılamazlar. Sonuç olarak katılıp eylemde yaptılar. Yani taraflı
olduğunuzu biliyorduk anladık arkadaşlar da malumu ilam etmeye ne gerek vardı(!)
TRT’yi şuanda sadece siyasiler tartışıyor olsa geçmişteki
gibi bir durum diyebiliriz. Fakat artık halk kendisinden alınan TRT vergisinin
dahi alınmamasını talep ediyor hatta alınacaksa başka kanallara versinler
demeye geldi boyut. Burada sorun en başta kopmuştu. Siz Devlet kanalını özel
medya hizmet sağlayıcılarla yarıştırmaya kalkarsanız bugün gelinen nokta
kaçınılmaz olur. Özel medya hizmet sağlayıcıların personel devşirmek için
birbiri ile yarıştığı bir kurumdan bugün bir tane doğru dürüst haber sunucusu
çıkmıyorsa ve siz ana haber bültenini sundurmak için Kanal 7’den spiker devşirirseniz
artık eski TRT ekolü dediğimiz mantığı yerle bir etmiş ve TRT’nin yetiştirme
yönünün iflas ettiğini beyan etmiş olursunuz. Kadrolaşma mantığı ile TRT’ye
vasıf aramaksızın personel alırsanız kalenizde gol yemeye devam edersiniz.
Devlet kanalı olan ve halkın vergileriyle ayakta duran kurum reyting kaygısı
güdüyor ve 2954 Sayılı TRT Kanunu’na
göre değil de 6112 Sayılı Radyo Ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri
Hakkında Kanun’a göre hareket ediyorsa zaten ortada devlet kanalı diye bir şey
kalmamıştır.
Not: Birgün'e güvenmeyenler için Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin TRT İzleme Raporu için tıklayınız
Not: Birgün'e güvenmeyenler için Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin TRT İzleme Raporu için tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder