Telefonum çaldığında şaşkındım. Çünkü uzun zamandır görüşmediğimiz
bir arkadaşım aramıştı. Bu tür durumlarda insanlar önce kötü şeyleri aklına
getirir. Ne yalan söyleyeyim ilk saniyelerde bende endişelendim fakat
"Efendim" dedim ve karşıdan rahatlatıcı bir ses geldi: "Naber?
Nasılsın?
Hal hatır faslı geçtikten sonra
bana kafasında olan egzamadan bahsetti ve sürekli kaşındığını söyledi.
Karşıdaki insan sizden çözüm bekliyor eğer bulamazsan dönüp "la oğlum ne
diye eczacılık okudun?" diyecek yüzde yüz eminim. Ben de kendisine geri
döneceğimi söyledim. Okulu bitirmişim ama meslekte pek kimseyi tanımıyorum.
(Sadun Duran abim haricinde tabi ki majistral açısından söylüyorum millet
alınganlık göstermesin hemen) Sonra dedi ki Onur abi var ona bir sor onun kesin
vardır. Ben de Onur Abi kim la diye düşünüyordum ki Sadece Eczacı grubuna
girince arada bir "Allah razı olsun Onur abi çok iyi geldi",
"Onur abinin merhemi kullandık geçti" diye başlayan
paylaşımlara denk geldim. Lakin adama mesaj atıyorum facebook üzerinden görülmüyor
dahi :) yorum yapıyorum gönderilerine sadece beğeniyor yorumu. Kendi kendime
artık şöyle demeye başladı: "La ne manyak adam iplemiyor dahi bizi tabi
şöhret olmuş ya sallamaz" Sonra numarasını buldum ve aradım. Hayalimde
ketum bir eczacı bekliyordum ki tok sesiyle " hay canım yavrum ya"
diye söze girince benim ön yargılar yer ile yeksan oldu. Durumu anlatınca
kendisi tabi hemen adres verdi ve gönderdi. Arkadaşımda çok memnun kaldı. Tabi
ben meraklıyım ya bu adamı görmem lazım dedim. Önce İstanbul'da yakaladım.
Sonrası ise Ankara'ya ne zaman gelse görüşmeyi eksik etmedik. O anlatıyordu
bende dinliyordum. Mesela bir bilim insanı edasıyla köpeğinin kaşınınca sürekli
aynı bitkiye sürtünmesini kafasına takıp onu araştırıp onun kaşıntıya karşı
etkili olduğunu tespit etmesi. Kendisine psödo verilmediği için deniz
börülcelerini gidip toplayarak zeytinyağına basması. Markete gidince elinde
büyüteç ile gezip ürünlerin arkasında küçükçe yazılı yerlerde bunlar hangi
GDO'yu kullanıyor diye araştırması. Çeşnici başı kedisinin yemediği işleme
gıdaları kendisinin de yememesini yani aklınıza gelebilecek her şeyi.
Çocuklarının horlamasından rahatsız olmasından dolayı burun açmak için kendi
kremini kendisi üretmesi daha niceleri. Ben biliyorum ki eczanesine Süleyman
Onur Kıyak'ın majistral preparatı girmemiş meslektaşım yoktur. Duydum ki bugün
kendisinin doğum günü bir kaç satır karalamak istedim onun için. Sana senin
sözlerine sesleniyorum: "Sen ne güzel bir adamsın be ha yavrum benim"
Var olasın çok yaşayasın he mi. Bu satırları da bir hediye olarak görmeni
istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder