6 Ekim 2016 Perşembe

Geyik Muhabbeti ve Resneli Niyazi


II. Abdülhamit döneminde I. meşrutiyet ilanından kısa bir süre sonra  Rus harbinden dolayı meşrutiyet ve meclis rafa kaldırılmış harp sonrası Padişah'ın katı kuralları ve baskıcı rejimi baş göstermiştir. Meşrutiyeti tekrardan ilan etmek isteyen İttaat ve Terakiciler bir türlü bunu başaramamışlardır. O dönem Sırp ve Bulgar çetelerinin isyanlarına karşı çok ciddi mücadeleler ile başarılar kazanan bir Üsteğmen Niyazi yüzbaşılığa terfi etmiş ve halkın gözünde saygın bir yere gelmiştir. İttaat ve Terakicilerin baskı altında gizli yürüttüğü çabalar çok fazla sonuç vermemiş ve Meşrutiyet bir türlü ilan edilememiştir. Bunun üzerine Niyazi komutan emrindeki yüz elliye yakın askeri ile dağa çıkmış. Bu isyan bayrağı meşrutiyetin ilanı için kırılma noktası olmuştur. 3 Temmuz günü başlayan Ohri dağı macerası 24 Temmuz 1908'de İkinci Meşrutiyetin ilanı ile son bulmuştur. Halk niyazi komutanı bağrına basmıştır. Ordusuyla dağdan şehre indiklerine Selanik'te "Hürriyet Kahramanı" olarak büyük bir törenle karşılanmıştır. Dağda kaldığı sürede evcilleştirip yetiştirdiği geyiği de sembol olmuştur ki halk tarafından "Gazal-i Hürriyet" olarak bilinir. İşte ne olduysa Niyazi paşa için her şey bundan sonra başladı...

31 Mart ayaklanması sırasında İttaat Teraki ordusunun yetersiz kalması üzerine kendisinden harekat ordusuna katılması istenmiştir. Ordusu ile yardıma gelen Niyazi komutan Mustafa Kemal ile birlikte isyanı bastırmış lakin isyan sonrası ordusu ile şimdiki Gülhane parkına otağ kurmuştur. Ordu bir daire oluşturmuş ve ortasına da geyiği bırakmıştır. Uzun süre orada kalan orduyu gören İstanbul ahalasi askerlere durumu sorunca askerde Niyazi komutandan izinsiz bilgi vermemek adına soruyu geçiştirmek için "geyik muhabbeti" diye cevap verirmiş. İşte dilimizdeki geyik muhabbeti sözü Resneli Niyazi komutanın geyiğine kadar dayanır. Peki bu komutana ne oldu?  Fedakarca çalışan bu komutan bir gemi de kendisine  İttaat ve Terakiciler tarafından verilen koruma tarafından öldürülür. Bir karanlık suikaste giden Resneli Niyazi Paşa'nın cinayeti bugün daha sır perdesini korumaktadır. Kimsenin ne için neden öldürüldüğünü anlamadığı Niyazi komutan için halk şöyle demiştir:" Ne şehittir ne gazi pisi pisine gitti Niyazi"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder