1 Mart 2018 Perşembe

Kooperatifsel Bakış



Kooperatifler tekelleşen ilaç sanayisi ve globalleşen dünyada eczacıların varlığını devam ettirebilmeleri için birlikteliğin tek vücuda geldiği yapılardır.  Yine kooperatifler, Birlikte hareket etme dayanışma ve ekonomik anlamda demokratik kurumsallaşma olarak evrensel bir örgütlenme biçimidir. Kooperatifler bir amaç değil başlı başına bir araçtır. Bu araç küçük sermayelerin bir araya gelmeleri sağlaması hem ferdi ekonomiye katkısı hem de toplumsal kalkınmanın başlıca yollarından yegâne örneklerinden birisidir. 
Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin eski yöneticilerinden Watkins’in de çok güzel ifade ettiği gibi "Kooperatifçilik; ekonomik hareketten yararlanan bir eğitim ve öğretim cihazıdır." 
Kooperatiflere salt ekonomik örgütlenme olarak bakmak sizleri yanıltır. Kooperatifler eğitim ekonomik ve toplumsal açıdan da örgütlenme yeridir. Kooperatiflerle ilgili bir sorunu ya da konuyu ele aldığımızda ekonomik açıdan bir değerlendirme sizleri dar anlamda eleştiri yapmaya iter. Ki bu bakış açısı sizi kapitalizm sisteminin içine dâhil ederek eritir. Kooperatifleri genel anlamda bakmanın eleştirmenin daha yerinde olacağını düşünüyorum. Ülkemiz de eczacı kooperatif hareketinin geçmişi Silifke’ye kadar uzanmaktadır. Köklü bir geçmişe sahip bu tarih kimi zaman sevinçleri beraberinde getirirken kimi zaman bu sevinçleri hüzne de bırakmıştır. Eczacılar olarak kooperatiflerin geçmişine bakarak bugünlere geldiğimizde güçlü kooperatif yapılanmalarının varlığı da hepimizin sevinci olmaktadır.
Son dönemde kooperatiflerin temel sorunu EDAK’tır. Bu noktada sorunu daraltıp bu bir kooperatifin sorunudur diyerek çıkarıp atarsanız genel perspektife bakmamış olur ve ticari depoların ekmeğine yağ sürmüş olursunuz. Çünkü sistem içerisinde her şey birbirine bağlıdır ve domino etkisi yaratabilir. Kooperatif hareketinin varlığı hepsinin varlığı ile mümkündür. Herhangi birindeki olası sorun tamamının varlık sorunu haline gelir. Bu açıdan EDAK'a sahip çıkmak sadece mesleki ve örgütlülük açısından değil, kooperatiflerin varlığının teminatı açısından da gereklidir. Tarihsel olarak bakacak olursak diye söze girip eskiden ticari depoların kapılarında bekliyorduk falan demek yerine size bir soru sormak istiyorum. Yakın zamanda ilaç kuru değişiminden dolayı yaşanan ilaçların yoka girdiği dönemde size hangi depo ilaç temin etti? (Ki kooperatifler elindeki ilacı eczacıya eşit bölüştürür)  Cevabı nettir. Eczacı kooperatifleri! Bu bağlamda aslında tarihten gelen ticari depo kapısında bekleme olayı yerini bilgisayar/telefon başında sipariş verirken bekleme olgusuna dönüştürdü. Sistemin eczacıyı yok etmesinin önündeki yegâne dayanaktır kooperatifler. Kooperatiflerle ilgili bilinci de yeni gelen nesile iyi aşılamak gerekiyor. Vade sayısının fazla olması otomasyon sistemlerinin hediye edilmesi yeni eczane açacak gençler için kulağa hoş geliyor olabilir fakat uzun bir perspektifte olaya baktığınızda sizin ticari depoya bağımlılığınızdan başka bir şey değildir! Eczacılık Fakültelerinde Eczacılık Tarihi derslerinde kooperatif hareketinin varlığından dahi söz edilmemesi aslında kooperatif bilincinin oluşmaması açısından da temel sorundur. Eczacılık fakültelerinden mezun olan gençlerin Neşe Gülersoy’u, Nur Işık Boyacıgiller’i, Naci Doğan ve daha nicelerini bilmeden(Sanırım Öğrenci kongrelerinde sponsor sunumlarında ya da fotoğraf yarışmalarında arada bir duyuyorlar) mezun oluyorsa ve siz sonradan bu gençlerden eczane açarken depo tercihinde olaya maddi açıdan bakmamasını beklerseniz haksızlık etmiş olursunuz. Bu açıdan temeldeki sorunu da bir an çözmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Gelelim EDAK ile ilgili düşüncelerime; EDAK, Neşe Gülersoy’un Işık Boyacıgilller’in emanetidir. EDAK’a sahip çıkmak her eczacının tarihsel bir sorumluluğudur. EDAK’ta yaşananacak ufak bir çatırdamanın tüm sonuçlarının nelere mal olacağını iyi analiz edilmelidir. Öz gücümüz olan kooperatiflere her alanda sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yöneticileri istediğimiz kadar eleştirebiliriz. Genel kurullarda yerden yere de vurabiliriz lakin bu, bizlerin tarihten gelen sorumluluğunu ortadan kaldırmaz!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder